Saç ekimi, saçlarında seyrelme yaşayan ya da saçsız alanlara sahip bireylerde ense üstü, kulak arkası ve üstünü kapsayan alandan alınan dokuların (greftlerin) istenilen yerlere nakledilmesiyle gerçekleştirilen operasyondur. Ense üstü, kulak arkası ve üstünü içine alan bu bölge genetik olarak kodlanmış olduğundan, problemli alana ekilen saçlar dökülmeyecek ve sonuç kalıcı olacaktır.
Bu operasyonda nakledilmek üzere sakal, göğüs ve bacak gibi bölgelere de başvurulabilmektedir. Sağlık durumu el verdiği sürece her yaş aralığından bireyin geçirebileceği bu işlemi, erkekler olduğu kadar kadınlarda tercih etmektedir. Günümüzde saç ekimi sonuçlarını görüp, operasyondan memnun kalan kişilerin deneyimlerine kulak verenler, özgüvenlerini geri kazanmak için bu yolu izlemektedir.
En iyi saç ekim tekniği hangisidir sorusu akla gelirken, FUE ve FUT olarak ikiye ayrılan iki ana teknikten bahsedilebilir.
- FUT saç ekimi:
Bu saç ekimi tekniğinde saç kökleri, iki kulak arasında yer alan enseden deri ile beraber kesilerek alınmaktadır. Operasyon gerçekleştirilirken yapılan kesi işlemi ve kalan kötü skar gibi nedenler bu tekniğin 90’lı yıllardaki gibi tercih edilirliğini ortadan kaldırmıştır.
FUE saç ekimi:
Bu saç ekimi tekniğinde ise, birli, ikili veya üçlü olabilecek dokular saç kökü alınan bölgeden tek tek alınarak istenilen yere nakledilmektedir. Dokular, özel uçlu mikro-motorlar ile alınırken kişi, lokal anestezi altındadır ve hiçbir acı hissetmeyecektir. Alınan dokular saçsız alanlara ekilirken saçın doğal çıkış yönü ve açısı göz önünde bulundurulur, böylece oldukça doğal bir sonuç elde edilebilecektir.
Bunlara ek olarak, FUE saç ekiminde ekilen saç kökü sayısı FUT'dan çok daha fazladır. Günümüzde asıl tercih edilen teknik olması, işlem sırasında oluşan küçük çaptaki kesilerin kısa bir süre içerisinde iz bırakmadan iyileşmesi, dikişe ihtiyaç duyulmaması ve bir seansta 4.000-5.000’i bulabilecek saç kökünün ekilebilme imkanı gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.
Kişinin saç ekiminden en iyi verimi alabilmesi için araştırmasını iyi yapması, operasyonu gerçekleştirecek kişinin doktor olmasına mutlaka dikkat etmesi oldukça önemlidir. Profesyonel bir ekip ve uzman bir doktorla yapılan bir işlemden hem yüz morfolojisine uygun hem de saç köklerinin alındığı bölge zarar görmeden elde edilecek doğal bir sonuç beklenir. Böylece ekilen tüm saçların çıkacağı da garanti altına alınmış olur.
Adım adım FUE Saç Ekimi
3 adımdan oluşan operasyon süreci saç kökü alımı, ekilecek kanalların açılımı ve ekim olarak incelenebilir. Saç köklerinin alımı adımında, dokular saç kökü alınan bölgeden toplanmaktadır ve ardından toplanan bu dokular özel bir solüsyonda bekletilir. Kanal açılımında, ekimin yapılacağı saçsız veya incelmekte olan bölgeye kanal açılır, bu adımın bir doktor tarafından yapılması oldukça önemlidir. Ekim adımında ise daha önceden alınmış dokuların nakli gerçekleştirilir.
DHI Saç Ekimi Metodu
Doğrudan saç ekimi anlamına gelen bu metot, FUE tekniğinin uygulanışından farklılaşan bir başka yoldur. Bu metoda genellikle saçını tıraş etmek istemeyen kişiler, özellikle kadınlar başvurmaktadır. Fakat DHI ile ekilen doku sayısı FUE’da ekilen doku sayısının neredeyse yarısı kadar azını bulabilmektedir. DHI saç ekimindeki fark, alınan dokunun kanal açılmadan özel Choi kaleminin kullanılmasıyla akabinde ekiminin yapılmasıdır. Bu işlem, yaklaşık 6-8 saat süren FUE saç ekimine göre daha çok zaman almakta ve daha maliyetli olmaktadır.
Safir FUE Saç Ekimi Nedir?
Safir FUE yöntemi, saç ekiminde ortaya çıkan inovasyonlardan biridir. Bu noktada Safir’i, Geleneksel FUE’dan ayıran şey kanal açılımı sırasında metal slit yerine, safir denilen madenden yapılmış özel ve pürüzsüz bir enstrümanın kullanılmasıdır.
Safir FUE Yönteminin Avantajları Nelerdir?
Özel Safir bıçağı sayesinde oldukça küçük mikro-kanallar açılabilmekte ve bu şekilde daha çok sayıda kanal söz konusu olmaktadır. Daha sık ve doğal saçlara sahip olmak isteyen kişiler için bu yöntem Safir’in sunduğu avantajların başında gelmektedir. Böylece saç ekimi sonrası “çim adam” görünümü veren bir görüntüye ulaşma ihtimali de düşmektedir.
Bunlara ek olarak, Safir ile kafa derisinde oluşacak travma riski minimal seviyeye inmekte, iyileşme süreci hızlanmakta; kullanımının kolaylığı ile de işlem süresinde doktora rahatlık sağlamaktadır.
Bu enstrüman dayanıklı, keskin, tamamiyle antibakteriyeldir ve enfeksiyon riski de oldukça düşüktür. Ayrıca halk arasında metal alerjisi oldukça sık görüldüğünden, Safir bıçaklarının kullanılması çok daha güvenlidir. Bu noktaların hepsi ele alındığında bu yöntemle gerçekleştirilecek operasyonun ertesinde saç gelişimi de hızlanacaktır.